“Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.” diyordu Dante Alighieri, 14.yüzyılın ikinci yarısında yazdığı ve İtalyan edebiyatının en meşhur epik şiiri ve dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri kabul edilen eserinde…
Bugün ülkemizin içinden geçtiği süreci göz önüne aldığımızda, ülkemizin bir buhran dönemi içerisinde olduğunu söylemekte pek de haksız sayılmayız. Her gün yepyeni bir skandalın ortaya çıktığı, akıl almaz yasaklarla karşılaştığımız, bir merak, bir tedirginlik, bir belirsizlik dönemini hep birlikte yaşıyor daha doğrusu bu dönemi bir şekilde atlatmaya çalışıyoruz. Biraz insanları gözlemlemeyi seviyorsanız -ki bu bizim mesleğimizin olmazsa olmazlarındandır- az önce bahsettiğim merak ve tedirginlik gibi duygularını çalışma arkadaşlarınızın gözlerinde rahatlıkla görebilirsiniz. Peki bu buhran döneminde İnsan Kaynakları departmanları olarak ne yapabiliriz? Aslında ilk bakışta bu süreçte yapılabilecek bir şey yokmuş gibi gözükebilir ama var. Ne yapacağız? Siyasi parti ya da aday propagandası mı? Tabi ki hayır!
Çalışma arkadaşlarımızı 30 Mart Pazar günü demokratik haklarını kullanmaya teşvik etmenin belki de buhran döneminde bu ülke için yapılacak en büyük hizmetlerden biri olduğunu düşünüyorum. Bir çok yol bulunabilir ancak ben burada bir tanesini özellikle paylaşmak istiyorum. İnsan Kaynakları Departmanları olarak kurumlarımızda çalışan ancak adres kayıtları farklı illerde olduğu için farklı illerde oy kullanmaya gidecek arkadaşlarınızın işlerini kolaylaştıralım. Pazar günü oy kullanmak için çalıştıkları illerin dışına gidecek arkadaşlarımızın 31 Mart Pazartesi günü idari izinli olmalarını sağlayalım..
Böylece siyasi tercihimiz ne olursa olsun tarafımız demokrasi olmuş olur…
Sevgi ve saygılarımla,